Ayak bileği eklemi, vücudun en fazla yük taşıyan eklemlerinden biridir ve kıkırdak dokusu bu eklemin sağlıklı hareket etmesini sağlar. Ancak travmalar, aşırı kullanım veya dejeneratif hastalıklar nedeniyle kıkırdak hasarı meydana gelebilir. Kıkırdak, kendini yenileme kapasitesi düşük bir doku olduğu için tedavi edilmezse eklemde ağrı, hareket kısıtlılığı ve ilerleyen dönemde kireçlenmeye yol açabilir.
Ayak bileği kıkırdak hasarı özellikle sporcular, ağır fiziksel aktivite yapan kişiler ve geçmişte burkulma, kırık gibi ayak bileği yaralanmaları yaşamış bireylerde daha sık görülür. Ankara’da birçok ortopedi kliniğinde gelişmiş tedavi yöntemleri ile bu problem çözülebilmektedir.
Ayak bileği kıkırdak hasarı birçok farklı sebepten kaynaklanabilir:
Travma ve Burkulmalar: Ayak bileğine alınan darbeler veya tekrarlayan burkulmalar kıkırdak yüzeyine zarar verebilir.
Aşırı Kullanım: Sürekli ağır spor yapan veya ayakta çalışan bireylerde kıkırdak aşınması hızlanabilir.
Dejeneratif Hastalıklar: Osteoartrit gibi eklem hastalıkları, kıkırdak yapısının bozulmasına yol açabilir.
Dolaşım Problemleri: Kan akışının yetersiz olduğu durumlarda kıkırdak beslenemez ve hasar görebilir.
Doğumsal Anomaliler: Doğuştan gelen eklem yapısı bozuklukları, kıkırdak aşınmasını hızlandırabilir.
Ayak bileği kıkırdak hasarı, hastalığın seviyesine bağlı olarak farklı belirtiler gösterebilir. En yaygın belirtiler şunlardır:
✔ Ayak bileğinde ağrı: Özellikle yürürken, koşarken veya merdiven çıkarken hissedilir. ✔ Hareket kısıtlılığı: Ayak bileğinin tam hareket açıklığını kaybetmesi. ✔ Şişlik: Eklem içinde sıvı birikmesi nedeniyle ortaya çıkabilir. ✔ Takılma veya Kilitlenme: Eklem içinde serbest kıkırdak parçalarının varlığı, hareket sırasında takılma hissine neden olabilir. ✔ Eklem Sesleri: Kıkırdak hasarı ilerledikçe eklem hareketleri sırasında çıtırtı benzeri sesler duyulabilir.
Ayak bileği kıkırdak hasarı tedavisinde farklı yöntemler uygulanabilir. Tedavi seçimi hastanın yaşına, hasarın derecesine ve aktivite düzeyine bağlıdır.
İstirahat ve Aktivite Değişikliği: Ağrıyı artıran aktivitelerden kaçınmak ve eklemi fazla zorlamamak gerekir.
Fizik Tedavi: Kasları güçlendirmek ve eklem hareket açıklığını artırmak için özel egzersizler uygulanabilir.
Ortez ve Destekleyici Cihazlar: Ayak bileğini destekleyen özel tabanlıklar veya bileklikler kullanmak yükü azaltabilir.
İlaç Tedavisi: Ağrıyı ve iltihabı azaltmak için non-steroid antiinflamatuar ilaçlar (NSAID’ler) kullanılabilir.
PRP (Platelet Rich Plasma) Tedavisi: Hastanın kendi kanından elde edilen trombosit yönünden zengin plazma, ekleme enjekte edilerek iyileşme süreci desteklenebilir.
Eğer konservatif tedaviler yeterli sonuç vermezse, cerrahi müdahaleler gündeme gelebilir:
Kıkırdak parçalarının eklem içinden temizlenmesi ve pürüzlü yüzeylerin düzeltilmesi işlemidir.
Minimal invaziv bir yöntem olduğu için iyileşme süreci daha hızlıdır.
Kıkırdak hasarlı bölgeye küçük delikler açılarak kemik iliğinden yeni kıkırdak hücrelerinin üretilmesi sağlanır.
Genç hastalarda ve küçük kıkırdak lezyonlarında etkili olabilir.
Sağlıklı bir kıkırdak dokusu başka bir bölgeden alınarak hasarlı bölgeye nakledilir.
Özellikle büyük kıkırdak kayıplarında tercih edilir.
Hastanın kendi vücudundan alınan sağlıklı kıkırdak hücreleri hasarlı bölgeye transfer edilir.
Genç hastalarda başarı oranı yüksektir.
Eklem içine hyaluronik asit veya kök hücre enjeksiyonu yapılarak kıkırdak onarımı desteklenebilir.
İyileşme süreci, uygulanan tedavi yöntemine bağlı olarak değişiklik gösterebilir:
Konservatif Tedavi: Hastalar genellikle 4-6 hafta içinde ağrılarında azalma hisseder.
Artroskopik Cerrahi: Hastalar genellikle 4-6 hafta içinde günlük aktivitelerine dönebilirler.
Mikrokırık Cerrahisi: Tam iyileşme süreci 3-6 ay sürebilir.
Kıkırdak Nakli ve Mozaikplasti: 6-12 ay içinde tam iyileşme sağlanabilir.